Araç vs. Amaç
Bir şey hayal etmenizi rica edeceğim. Bir arkadaşınız var. Bu arkadaşınızın hedefi çok iyi bir yazar olmak.
Fakat tuhaf bir takıntısı var. Kalem takıntısı. Mükemmel bir kaleme ulaşıncaya kadar yazamam abi diyor. Dolma kalemi olmazsa yazamam, markası da Mont Blanc olacak, solak olduğum için mürekkebi illa çabuk kuruyan Lamy’nin kirstal mürekkebi olacak. M ucuyla yazamam, F ucuyla yazmam gerekecek. Normal kağıda yazamam illa Tomoe River kağıdı olacak, gibi, gibi, gibi dese… Artık çıldırıp, ya kardeşim ne saçma bir şey, yazmak istersen elinin altında ne varsa alır yazarsın, dersiniz, değil mi? Sonuçta kalem yazmak için bir araç. Ne abarttın be kardeşim, dersiniz, değil mi?
Peki aynı şeyi İngilizce için yapmıyor muyuz? Aracımızı amaç haline getirip, çok fazla abartmıyor muyuz? Bunu bi düşünün.
Konu ile ilgili daha önce paylaştığım blog yazımı paylaşıyorum